Hürriyet
9 Nisan 2005, Cumartesi
ŞEHİR hayatının yoğun temposu içinde mutsuzluğa sürüklendiğini, hayatının monotonlaştığını ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığını hisseden, bu nedenle içine kapanan veya etrafındakileri suçlamaya başlayanlar çözümü Geştalt’da arıyor.
Psikolojik Değerlendirme, Terapi ve Eğitim Merkezi’nce gercekleştirilen Geştalt Terapi çalışmalarına katılanlar hayatlarındaki sorunlar ve mutsuzluklarla Geştalt’ın bütüncü yaklaşımı ve gelişmeyi teşvik edici yöntemiyle savaşıyor. “Yaşam doğduğumuz gün başlayan bir maceradır. Geştalt yaklaşımına göre bu maceranın amacı varlığrmızı sürdürmek ve gelişmektir’ sözünden hareketle gerçekleştirilen grup çalışmalarına katılanlar 6 gün süren kamplarda içlerindeki kahramana yolculuk ediyor, sevdikleriyle bütünleşiyor.
Merkez Başkanı ve çalışma grubu lideri Psikolog Doç.Dr. Ceylan Daş, Ankara’da ve Türkiye’de ilk defa uygulandığını belirttiği Geştalt Terapi yaklaşımıyla iki grup çalışması gerçekleştirdiklerini kaydetti. ‘İçinizdeki Kahramana Yolculuk’ konulu çalışma grubunda, korku, utanç, suçluluk, endişe gibi duygularla başetmede zorlanan katılımcıları içlerindeki kahramanla barıştırmayı amaçladıklarını söyleyen Daş, ‘Kişilerin gündelik yaşamdaki sorunlarla başetmesini sağlamaya çalışıyoruz’ dedi. ilk defa düzenleyecekleri ‘Sevgiye Dair-Ben ve O’ konulu seminerde ise kadın-erkek ilişkilerini işleyeceklerini kaydeden Daş, ikili ilişkilerinde sorun yaşayanların sevgi içinde oldukları kişiyle bütünleşmesini sağlamayı amaçladıklarını belirtti.
Düzenledikleri grup çalışmalarının interaktif çalışmalar olduğuna dikkati çeken Daş, çalışmalarda müzik ve resim gibi sanatsal ifadelerden, ritüellerden yararlandıklarını, kişinin farkındalığını arttırıp cesaretini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi. Daş, Geştalt Terapi yaklaşımını şöyle anlattı:
AMAÇ KİŞİSEL GELİŞİM
“Geştalt terapi yaklaşımına göre insanların doğuştan getirdikleri iki temel amaçlan vardır: Hayatta kalmak ve büyüyüp gelişmek. Bu yaklaşıma göre bir olayın, durumun, nesnenin ya da herhangi bir şeyin genel olarak taşıdığı anlam değil, o kişi için ‘o an’ ve ‘o mekanda’ taşıdığı spesifik ve öznel anlam önemlidir. Dolayısıyla Geştalt yaklaşımında asla yorumlara ve genellemelere yer verilmez, yorumlamanın ve genellemenin temelinde ‘kişiye özgülük’ değil ‘herkese özgülük’ vardır. Geştalt yaklaşımı insanı duyguları, düşünceleri ve bedeniyle bir bütün olarak ele alır. Bu nedenle kişinin sadece düşünceleri ile değil bedeniyle, sesiyle, yarattığı sanat eserleriyle de kendini ifade etmesi ve duygularını yaşaması desteklenir.
GEŞTALT: BÜTÜN, SEKİL, ÖRÜNTÜ
Geştalt yaklaşımının ilk olarak Frederick Pearls ve eşi Laura Perls tarafından 1940’lı yıllarda ortaya konduğunu ve tam olarak bir Türkçe karşılığı olmadığını belirten Daş, şu açıklamada bulundu:
‘Almanca Geştalt’ kelimesi, ‘bütün’, ‘şekil’, ‘örüntü’ anlamına geliyor. Bireysel sorumluluk, insanlararası temas ve farkındalık üzerine yoğunlaşan Geştalt yaklaşımı, kişisel gelişimin yükseltilmesinde yıllardır etkili bir şekilde kullanılıyor. Geştalt terapilerinde sözel ve sözel olmayan davranışlardan, beden dilinden, duyguların ifadesinden, hayallerden, rüyalardan, sanat ve hareket terapilerinden yararlanılıyor.’
‘İçimdeki Kahramana Yolculuk Konulu’ çalışma grubunun 13-19 Mart’daki çalışmasının ardından ikinci grup 24-30 Temmuz’da bir araya gelecek. ilk defa düzenlenmeye başlanacak olan ‘Sevgiye Dair-Ben ve O’ adlı çalışma grubu ise 10-16 Nisan tarihleri arasında bir araya gelecek. Bu konudaki ikinci buluşma 18-24 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Grup çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi 447 74 73’den alınabilir.
İpek ARIOĞUL