Haydi Gel! Bir Film Seyredelim

“Evlenmeden önce böyle olacağını bilseydim? Sanki o insan gitti, başkası geldi”
“Başlangıçta benimle ne kadar da ilgiliydi, şimdi sadece çocukla ilgileniyor”
“Neden bütün öfkeli adamlar beni buluyor?”
“Bana bunca şey yapmasına rağmen neden ondan ayrılamıyorum?”
“Saçımı süpürge ediyorum, yine de yaranamıyorum”

 

Eğer ilişkinizde bu ya da benzeri tür sorunlar yaşıyorsanız bu çalışma grubu sizin için.

 

Bir bebek onun oluşmasında rol oynayan ve daha sonra anne-baba diyeceği 2 kişinin bazı fiziksel ve kişilik özelliklerini de taşıyarak dünyaya gelir. Bebek hiç bilmediği, anlamadığı, anlamlandıramadığı bu dünyayı önce yattığı, sonra oturduğu yerden izlemeye başlar. Her gün aynı insanları ve aynı mekanı görür. Önceleri ne olduğunu anlamasa da birtakım insanların gelip gittiğini, bu kişilerin yüz ifadelerinin ve ses tonlarının değiştiğini, bazılarının kendisine dokunduklarını, bazılarının dokunmadıklarını, sürekli yer değiştirdiklerini, hareket ettiklerini fark etmeye başlar. Bir anlamda hemen hemen oyuncularının hiç değişmediği bir filmi seyreder gibidir. Üstelik bu filmi istese de istemese de her gün seyreder, çünkü seyretme ya da seyretmeme konusunda seçme hakkı da yoktur. Bu filmde bazen sesler çok yükselip veya tizleşip onu rahatsız etse de, bazen yüz ifadeleri çok gerilip onu korkutsa da bu filmi seyretmek zorundadır. Bu arada bu kişilerin bazı sesleri sürekli tekrar ettiklerini, üstelik kendisinin de tekrar etmesini istediklerini fark eder. Sonuçta aynı filmi defalarca seyrettikten sonra, konuşmayı, hareket etmeyi, ilişki kurmayı, duygularını ifade etme biçimlerini filmde gördüklerini taklit ederek ve tekrarlar yoluyla öğrenir. Tekrarlama şartlanmaya, şartlanma da programlanmaya yol açar. Hatta öyle programlanabiliriz ki anne-babamızdan biriyle aynı şekilde yürüyebilir, aynı ses tonuyla konuşabilir, aynı biçimde bakabiliriz bile.

 

Seyredilen filmin en önemli bölümlerinden biri de anne-babanın ilişki biçimidir. Bu ilişki biçimi çocuklukta içimize ekilen ve yetişkinlikte çiçek açacak olan bir tohumdur. Çocuğun ve ilerde yetişkin olarak kişinin sevgili/eş ilişkilerinde nasıl bir temas kuracağı çocuğun annesiyle ya da babasıyla kurduğu tek tek ilişkilere göre değil, anne-babanın birbirleriyle kurduğu ilişkilerin çocuk tarafından nasıl algılandığına göre belirlenir. Çocuk anne-babasının ilişkisini gözlerken annem şöyle yapıyor, babam böyle yapıyor şeklinde değil, bu iki kişiden bir şöyle yapınca diğeri böyle yapıyor şeklinde yani bir bütün içinde ilişkileri içselleştirir. Örneğin birisi ağladığında diğeri bağırıyor; birisi ona sarılınca diğeri de sarılıyor, birisi oturup televizyon seyredince diğeri içeri gidip yatıyor, birisi yemek hazırlarken diğeri benimle oynuyor gibi. Bu arada tabii onların sorunlarını, sorunlarla başa çıkma ya da çıkamama yollarını, streslerini de aynı şekilde gözler ve sonuçta çocuk bu ikili ilişkiyi içselleştirerek kendi çift modelini oluşturur.

 

Çocuk büyüyüp de kendine eş aramaya başladığında içindeki çift modeline uygun birini seçer. Başka bir deyişle bilinçaltındaki anne-babanın ilişkisini yeniden yaşayabilmek amacına ulaşabilmek için, onlarınkine benzer tür ilişki kurabileceği bir eş bulur. Örneğin anne-babası zorla evlendirilmiş ve evlenince de birbirlerinden hiç hoşlanmamış, ama çeşitli nedenlerle evliliklerini sürdürmüş bir çiftin çocuğunu ele alalım. Böyle bir durumda o kişinin çift modelinin özelliklerinden biri eşlerin birbirini sevmemesi olacağından kendisini sevmeyen, ihmal eden, hatta kötü davranan bir eş seçme olasılığı çok yüksektir. Buna paralel olarak kendisine çok ilgi gösteren kişileri de çekici bulmayacak, hatta çok sıkıcı olduklarını düşünecektir.

 

Çocukken seyrettiğimiz anne-baba ilişkileri filmine bağlı olarak yetişkinlikte sadece anne-babamızın ilişki biçimini yeniden yaşamakla kalmayız, onların sorun olarak gördükleri alanları biz de sorun olarak görür, bir de üstelik onların yöntemleriyle çözmeye çalışırız. Dolayısıyla onların ilişkileri hangi noktalarda çıkmaza girdiyse, bizimki de er ya da geç o noktalarda çıkmaza girer. Örneğin anne-babamız için en temel sorun alanlarından biri para ise, biz de para ile ilgili sorunlar yaşarız. Bu sorunları onların yöntemleriyle çözmeye çalışacağımızdan biz de onlar gibi sorunu çözemeyiz ve ilişkimiz tıkanır.

Sonuç olarak ilişkilerimizde yaşadığımız sorunları çözebilmenin yolu anne-babamızın ilişkisi ile ilgili olarak seyretmiş olduğumuz filmi değiştirmek ve yeni sahnelerle yeni bir film oluşturmaktır. Çözüm anne-babamızın ilişkisini değiştirmekte ya da eşimizi değiştirmekte değildir. Çözüm kendimize ait olan yeni bir film yaratabilmektedir. Bu çalışma grubu seyredilmiş olan filmin değiştirilmesine ve yeni sahnelerle ilişkilerinizde sağlıklı ve tatminkar bir temas sağlamanıza yol açacaktır.

Sizi yeni bir film seyretmeye davet ediyoruz?

Katılımcı Görüşleri

*Bunca yıldır içimden gelen bir ses bana hep şunu söyledi durdu : “sen bu değilsin”. Hep uymayan, oturmayan, bana ait olmayan bir şeyler vardı. Ve gördüm ki aslında bana ait olmayanlardan ziyade BEN yoktum. Sanki yeni nefes almaya başladım, 35 yıllık hapis bitti ve doğaya çıktım. Yolculuğa devam etmeye hazırım ve size minnettarım. S.P.

 

* Ailemi, evliliğimi, oğlumla ilişkimi, anne ve babamla beraberliğimi kurtardınız. Çok önemli farkındalıklarla ayrılıyorum. Eminim hayatımın her boyutu çok daha sağlıklı ve mutlu olacak. İyi ki varsınız. L.Y.

 

* Bunca yıldır hayatımı olumsuz etkileyen filmi değiştirme şansı yakaladığım için kendimi çok şanlı hissediyorum. Çok şükür çocuklarım bu filmi seyretmeyecekler. Senaryoyu değiştirmek için çok sabırsızlanıyorum. Gerçek mutluluğu yakalama şansını bana verdiğiniz için çok teşekkürler. E.C.

 

* Çok teşekkür ederim. İçimdeki ağlayan çocuğu susturmaya çalışıyorum. Yıllardır bunun acısındayım. Sizlerin programı, tecrübesi ve yönlendirmesi sayesinde o çocuk ağlamayı bırakıyor. Artık etrafına bakmaya başladı. Bu programın her parçasında yeni bir şey keşfettim hem fikirsel hem duygusal sınırlarım zorlandı. Artık kendi duygularımın yöneticisi benim. Kendimi seviyorum, sizi seviyorum, sevgimi gösterebiliyorum. Mutluyum. F.L.

 

* En başta bana kazandırdığınız yeni hayatım için size teşekkür etmek istiyorum. o kadar başarılısınız ki doğumum sandığımdan da erken ve kolay oldu sayenizde. Gerçekten çok mutluyum ve yardımlarınızı, bana verdiğiniz emekleri unutmayacağım. Artık yeni bir hayat beni bekliyor. Yeni ilişkiler, yepyeni duygular, paylaşımlar. Hayat artık çok daha güzel olacak. Bana öğrettikleriniz için size minnettarım. K.M.

 

Yeni bir film izledim. Ama izlediklerim ben de hoş hisler yaratmadı. Ama çok derinlere dokundu, neyi görmek istemediğimi gösterdi. Görmek istemediğimin hayatımda nelere mal olduğunu anladım. Şimdi yeni filmi eski filmden ayırıp hayata uygulama zamanı. Başaracağım. Bu çalışma diğer çalışmalardan çok daha fazla etkiledi beni. Sizlere çok teşekkür ederim. Bana yaşamda bir şeyleri daha düzgün yaşamak için bir fırsat daha verdiniz, rehberlik ettiniz. Çok sevgiler. İ.N.

 

* Hayatımda düşünmeye bile çekindiğim, kendime anlatmadığım birçok şeyi burada sizlerle paylaştım. Çok çok çok çok zordu… Ama sayenizde işin içinden çıktım. Gözlerim bağlıyken her kapı açılışında sizin geldiğinizi anlayıp bıraktım kendimi. Önce dağıldı parçalarım sonra toparlandım. Sizlere çok teşekkür ederim. S.S.

 

* Muhteşem bir çalışma oldu. Katıldığım için çok mutluyum. Bir ilişki başlatabilmek, sevgi dolu bir hayata sahip olabileceğime dair çok güçlü bir umut var içimde. Hislerimi belli etmek, isteklerimi söylemek benim için çok kolay artık. Aynı zamanda benim için çok önemli. Buna sahip olmak için mücadele etmeye değer bir hedef. Bunu başaracağım. S.Y.

 

* Tam işte başarıyorum dediğim anlarda bile, aslında nasıl kendimi kandırdığımı, nasıl da kendimi acıtmaya, üzmeye devam ettiğimi bu kadar güzel nasıl anlatıyorsunuz diye şaşırıyorum. Böyle bir durumda olmak, buradaki herkesle birlikte kendimi keşfetme fırsatı bulmaktan dolayı çok şanslı hissediyorum. Yeni sahnelere doğru umutlu, cesaretli ve güçlü olarak ayrılıyorum. İ.K.

 

Bunca yıldır hayatımı olumsuz etkileyen filmi değiştirme şansı yakaladığım için kendimi çok şanlı hissediyorum. Çok şükür çocuklarım bu filmi seyretmeyecekler. Senaryoyu değiştirmek için çok sabırsızlanıyorum. Gerçek mutluluğu yakalama şansını bana verdiğiniz için çok teşekkürler. E.D.